Üç yıllık freelancerlık yolculuğum, hem profesyonel hem de kişisel olarak bana pek çok şey kattı. Bu yazıda, bu süreçte edindiğim deneyimler, karşılaştığım zorluklar, geliştirdiğim projeler ve yasal süreçlere dair öğrendiklerimi paylaşıyorum.
Freelancerlık, dışarıdan bakıldığında cazip ve özgürlük dolu bir dünya gibi görünüyor. Ancak içine girdiğinizde bu dünyanın kendine has zorlukları ve dinamikleri olduğunu fark ediyorsunuz. Üstesinden gelinmesi gereken bu zorluklar kolay olmayabilir, ancak freelancerlık yapmayı düşünüyorsanız bunları kabul etmeli ve çözüm yollarını aramalısınız.
Freelancer olarak çalışmaya başlamak, birçok heyecan verici fırsat sunsa da, başvurulması gereken yasal süreçler önemli bir adımdır. Bu süreçleri doğru bir şekilde yönetmek, gelecekte sorun yaşamamanız için önemli.
Yazının ilerleyen kısımlarında, yasal süreçlerle ilgili yaşadığım deneyimleri ve bu süreçlerde nasıl zorluk yaşamadan ilerleyebileceğinizi anlatacağım.
Freelancerlığa başladığımda 19 yaşındaydım ve freelancerlığa başlamadan önce geliştirmiş olduğum projelerden dolayı front-end ve back-end tarafında 1.5 yıllık deneyime sahiptim. Web tarafında geliştirmiş olduğum 2 proje vardı fakat web öncesinde Lua dilini kullanarak geliştirmiş olduğum scriptlerden dolayı da bir deneyimim mevcuttu. Web tarafında geliştirmiş olduğum 2 proje:
Geliştirmiş olduğum bu iki projenin de ayrı ayrı bana kattıkları oldu çünkü web tarafında geliştirmiş olduğum ilk projelerdendi. Konumuza dönecek olursak, freelancerlığa başlamadan önce bodozlama bir şekilde giriş yapmamak ve kendimi biraz daha fazla geliştirmek adına bir proje geliştirmek istedim. O proje:
Bu proje bana çok şey kattı çünkü o dönemde sahip olduğum tüm bilgi birikimimi kullanarak geliştirdiğim ve geliştirme sürecinde birçok yeni şey öğrendiğim bir projeydi. Örneğin, ödeme sistemlerinin nasıl entegre edileceğini öğrenmek zorunda kaldım. Müşteriye ürün satın alındıktan sonra, ilgili ürünün dökümanlarını ya da dosyalarını paylaşabileceğim bir alan oluşturmak gerekiyordu. Bu durumu çözmek için, ödeme entegrasyonu yapmanın yanı sıra, veritabanı yapısını buna uygun şekilde kurgulamayı öğrendim ve uyguladım.
Bu süreç, sadece teknik becerilerimi geliştirmekle kalmadı, aynı zamanda proje yönetimi ve müşteri ihtiyaçlarını doğru bir şekilde anlamanın da ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Bu projeden öğrendiğim çok şey oldu, fakat hepsini burada anlatmak yazıyı çok uzatacaktır, bu yüzden onları geçiyorum. Freelancer olarak başladığım bu yolculukta, "bodozlama" girmemek adına geliştirdiğim WordGam projesi tamamen tamamlandıktan sonra önümde halledilmesi gereken önemli bir engel vardı.
Bu engel, şahıs şirketi açma gerekliliğiydi. Para kazanmaya başlamadan önce, hukuki ve finansal olarak düzgün bir yapı kurmanın ne kadar önemli olduğunu biliyordum. Bu yüzden, freelancerlığa başlamadan ve projeyi yayına alıp gelir elde etmeden önce, şahıs şirketimi kurmaya karar verdim. Bu adım, hem vergi sorumluluklarımı yerine getirebilmek hem de işimi profesyonel bir şekilde yönetebilmek adına kritik bir adımdı.
Eğer şahıs şirketi açmadan freelance çalışmaya başlar ve gelir elde etmeye başlarsanız, karşılaşabileceğiniz en büyük yasal sorunlardan biri, elde ettiğiniz gelir üzerinden kesilebilecek vergi cezaları olacaktır.
Bu durumu kesinlikle göz ardı etmemelisiniz, çünkü eğer bu yasal süreci atlarsanız, ilerleyen zamanlarda vergi dairesi ve diğer ilgili kurumlarla ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Biraz sonra paylaşacağım kaynaklarda yer alan yasal sorunlar, bu tür cezaların ne kadar büyük bir problem olabileceğini gösteriyor.
Bu sebeple, freelance yolculuğunuza başlamadan önce şahıs şirketi kurma sürecini ciddiye alıp, doğru adımları atmak sizin için büyük fayda sağlayacaktır. İşte ilgili kaynaklar:
Aslında günümüzde şahıs şirketi kurma süreci göründüğü kadar zor bir şey değil, artık günümüzde kısa süre içerisinde şahıs şirket kurmak mümkün. Günümüzde şahıs şirketi kurmak için izleyebileceğiniz iki adım var:
İki yolunda kendine göre dinamikleri var çünkü tercih ettiğiniz yönteme göre mali müşavirler ve platformların yapısı değişiyor. Bu sebeple, en iyi yöntem sizin kendinizi rahat ve güvenli hissetiğiniz yöntem.
Benim tercihim 2. adımı izlemek oldu ve internet üzerinden şahıs şirket kurulumu yapan bir platformu tercih etmek oldu. Bu platform, 20-25 gün içinde fatura kesebilecek duruma gelerek şahıs şirketi kurulumumu tamamlamama yardımcı oldu. Ancak, kullandığım platformu burada paylaşmayacağım çünkü her platformun kendine özgü avantajları ve dezavantajları olabilir. Önemli olan, sizin ihtiyaçlarınıza en uygun olanı seçmektir.
Artık fatura kesmeye hazır hale geldikten sonra freelancerlığa ve ilgili projeden gelir elde etmeye başlayabilirdim. Bu yazının ilerleyen kısımlarında, Müşteri Bulma ve Bu Süreçte Geliştirdiğim Projeler ve Kattıkları gibi konularda edindiğim deneyimleri paylaşacağım. Ancak, bunlara geçmeden önce, şahıs şirketi kurma süreciyle ilgili faydalı olabilecek bazı bilgileri aktaracağım. Bu bilgiler, sizin de freelancer olarak yolculuğunuzda işinize yarayabilir.
Şahıs şirketi kurmadan önce yararlanabileceğiniz desteklerden biri Genç Girişimci Desteği’dir. Eğer şahıs şirketi kurmayı düşünüyorsanız, bu destekten yararlanmanız büyük fayda sağlayacaktır. Çünkü genç girişimci desteği, yasal olarak sunulan vergi avantajlarıyla işinizi kurarken maliyetlerinizi düşürür.
Peki, Genç Girişimci Desteğinin belirli bir sınırı var mı? Evet, bu desteğin bir yaş sınırı bulunmaktadır. Genç girişimcilerin bu destekten faydalanabilmesi için genellikle 29 yaş ve altı olmaları gerekmektedir. Bu yaş sınırının üzerinde olan kişiler, destekten yararlanamayabilir. Bu nedenle, destekten yararlanmak için yaş sınırına dikkat etmeniz önemlidir. Bu konu da dikkat edilmesi gerekenler:
Eğer gerekli kriterleri karşılıyorsanız, freelancer sürecinde size fayda sağlayabilecek birkaç vergi avantajı elde edebilirsiniz. Şirketinizi kurduğunuz yıllarda bu avantajlar işinize fazlasıyla yarayacaktır. Genç Girişimci Desteği kapsamında sağlanabilecek bazı vergi avantajları:
NOT: En doğru ve güncel bilgiyi almak için, şirketinizi kuracağınız platform ya da mali müşaviriniz ile iletişime geçmeniz önemlidir. Mali müşavirinizden, Genç Girişimci Desteği ve diğer yasal süreçler hakkında detaylı bilgi almayı unutmayın. Bu yazıda, yalnızca kişisel deneyimlere dayalı bilgiler paylaşılmaktadır ve genel tavsiyeler yerine geçmez.
Freelancer olarak çalışırken fatura kesim süreçleri, dikkat edilmesi gereken önemli bir adımdır. Hem düzenli olmak hem de olası yanlış kesilen faturalar yüzünden yasal cezalardan kaçınmak için bir Ön Muhasebe Programı kullanmak çok faydalı olacaktır. Bu, işlerinizi düzene sokmanızı sağlar ve faturalama işlemlerinizin hatasız olmasına yardımcı olur.
Dijital olarak çalıştığınız için E-Fatura ve E-Arşiv kullanmanız gerekecek, bu da ön muhasebe programı kullanımını daha da mantıklı hale getiriyor. Hangi programı kullanacağınız tamamen sizin tercihinize bağlıdır, ancak şu anda popüler olan ve benim de kullandığım bazı ön muhasebe programları şunlardır:
Bu programlar, fatura kesiminden muhasebe takibine kadar birçok işlemi kolaylaştırır ve zaman kazandırır. Bu sayede, işlerinizi daha profesyonel ve düzenli bir şekilde yönetebilirsiniz.
Artık freelancerlığa hazırdım. Ancak bu noktada müşteri bulmam ve geliştirmiş olduğum proje için satın alacak kişiler bulmam gerekiyordu. Bunun için izlenebilecek ilk yöntemlerden biri, bir platforma kaydolup orada freelance olarak çalışmaya başlamaktı. Özellikle yazılım tarafında, özellikle de front-end projeleri için kişilerle iletişime geçerek projeler geliştirmeye başlamak mantıklı bir adımdı.
Platform tercihi olarak, Bionluk gibi yerli ya da Upwork gibi yabancı platformlar tercih edilebilir. Seçilen platforma bağlı olarak yapılması gerekenler değişiklik gösterse de genel olarak, yazılımcı olarak daha önce deneyim sahibi olmanız ve bu deneyimlerinizi geliştirdiğiniz projeler aracılığıyla sergileyebilmeniz büyük bir avantaj sağlar.
Freelancerlığa başlamadan önce geliştirmiş olduğum (WordGam, Gamedium, MailSending) projelerini düzenli bir şekilde sergiledim. İlk freelance müşterimi bulmam hem bu sebeple, hem biraz platformda aktiflik sağlamamla ve hem belki de biraz şansla ilgili olacaktı ki 1 hafta içerisinde bir front-end projesinin geliştirmesine başladım.
Projenin geliştirilmesi 2 gün sürdü çünkü müşteri, o dönemde ekstra ödeme yaparak hızlı bir teslimat istedi. Bu durum, hem ilk freelance projem olması hem de kısa bir süre içinde projeyi teslim etme zorunluluğuyla benim için gerçekten keyifli bir meydan okuma oldu.
Freelancerlık sürecinde geliştirdiğim ilk front-end projesinden sonra, freelancerlık kariyerimin sonlarına doğru 60'tan fazla front-end projesi geliştirmiş oldum. Bu süreçte en önemli faktörün, sürekli kendini geliştirmek, platformda ücretsiz olarak insanlara yardımcı olmak, aktif olmak, daha önce geliştirdiğin projelere sahip olmak ve bu projelerden elde ettiğin deneyim olduğunu düşünüyorum.
Kısaca, müşteri bulma sürecinde deneyimlediğim ve vereceğim bazı tavsiyeler bunlar. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim çünkü belki bu yazıdan sonra freelancerlık yapmayı düşünen kişiler olacaktır. Herkesin freelancerlık sürecindeki yolu farklı olabilir, bu yüzden birçok durumu göz önünde bulundurup ilerlemek gerekiyor. Örneğin, şahıs şirketi açtınız ama gelir elde edemediniz. Gelir elde etmeseniz bile ödemeniz gereken vergi ve muhasebe ücreti olacaktır.
Freelancerlık, "çok güzel" veya "süper" gibi kelimelerle hayal satmak istemiyorum. Bu durumu göz önünde bulundurarak ve faydalarını da düşünerek ilerlemenizi öneririm. Ben de bunları göze alarak ilerledim ve sonucunda bana çok şey kattı.
En büyük sorunlardan birisi, müşterinin projeye biçtiği süre ve ücretlendirme. Freelancerlık yolculuğunda ve müşteri bulma sürecinde karşılaşabileceğiniz en büyük zorluklardan biri de bu olacaktır. Günümüzde oldukça düşük ücretlerle büyük projelerin geliştirilmesini bekleyen kişiler maalesef sıkça karşımıza çıkıyor.
Bu tür taleplerin özellikle yerli platformlarda daha yaygın olduğunu söyleyebilirim. Yabancı platformlarda ise bu durum biraz daha dengeli olsa da, yüksek rekabet nedeniyle öne çıkmak ayrı bir zorluk olarak karşımıza çıkabiliyor.
Bu süreçte, zaman zaman yasal olmayan proje talepleriyle karşılaşmanız mümkün. Bu tür projeler genellikle yüksek ücretlerle teklif ediliyor çünkü kimse bu projelerin sorumluluğunu almak istemiyor, ki bence de haklılar.
Bu durumda, eğer böyle bir teklif alırsanız, hiç düşünmeden reddetmeniz gerektiğini hatırlatmak isterim. Çünkü bu projeleri kabul ederseniz, yalnızca yasal sorunlarla karşılaşmakla kalmaz, aynı zamanda tüm sorumluluk sizin omuzlarınıza yüklenir. Unutmayın, projeyi geliştiren siz oluyorsunuz ve bu da büyük bir sorumluluk demek. Bu yüzden, bu konuda dikkatli olmalısınız. Teklif edilen ücretler cazip görünse de, bunlara aldanmamanız önemli.
NOT: Bu yazıda herhangi bir platforma yönelik özel bir görüş veya değerlendirme yapılmamıştır. Bahsedilen durumlar, genel olarak çeşitli platformlarda karşılaşılan yaygın konulardır ve freelancerlığa başlamak isteyen kişilere yol göstermek amacıyla bilgi verilmiştir. Herhangi bir platformla ilgili olumsuz bir değerlendirme veya öneri içermez.
Geliştirmiş olduğum projeler sadece front-end tarafında değildi. Her ne kadar 60'tan fazla front-end projesi geliştirmiş olsam da, freelancerlığın doğasında yer alan ve aslında bu alanlarda da tecrübem ve bilgim olduğu için isteyerek yaptığım diğer proje geliştirdiğim alanlar şunlardı:
Bu projelerin her biri bana farklı şeyler kattı. Kısaca, bu projeleri geliştirirken kullandığım teknolojileri ve araçları paylaşacağım, ardından da bana kattıkları hakkında birkaç kelam edeceğim. Genel olarak, bu projeleri geliştirirken kullandığım teknolojiler/araçlar şunlardı:
Front-End:
Back-End:
UI/UX Tasarım:
Bu projelerin her biri bana farklı şeyler kattı çünkü hem front-end hem de back-end tarafında geliştirdiğim projeler sayesinde belirli bir bilgi birikimim vardı. Ancak tüm projelerin geliştirilmesini tamamladığımda, yazılım geliştiricisi olarak kendimi çok daha fazla geliştirme fırsatı elde ettiğimi fark ettim.
Sonuç olarak, geliştirdiğim her projede farklı problemlerle karşılaştım ve bu problemleri çözmeye çalışırken kendimi geliştirdim. Karşılaştığım sorunlarla sınırlı kalmayıp, çözüm yolları ararken farklı yöntemler keşfettim.
Her ne kadar full-stack olarak proje geliştirebiliyor olsam da, front-end tarafım back-end tarafıma göre daha güçlü çünkü istatistiklerden de göreceğiniz üzere daha fazla front-end projesi geliştirme tercihim oldu. Front-end bilen bir kişinin, back-end ve UI/UX tasarımı (özellikle UX) konularında en azından temel bilgiye sahip olması gerektiğini düşünüyorum.
Bu alanlarda projeler geliştirdikten ve nasıl işlediğini anladıktan sonra, front-end bilgi birikimim daha da arttı ve bu alanlardaki ekiplerle nasıl etkili bir şekilde iletişim kurabileceğimi öğrenmiş oldum.
Klişeleşmiş bir şekilde "Freelancerlığın Avantajları ve Dezavantajları" gibi başlıklara girmeyeceğim, çünkü bu yazıyı okuduktan sonra freelancerlıkla ilgili avantajlar, dezavantajlar ve diğer birçok konuya dair zaten bir fikir sahibi olmuşsunuzdur.
Freelancerlık, hem teknik hem de kişisel anlamda büyük bir gelişim fırsatı sunuyor. Bu süreçte, yalnızca yazılım geliştirme becerilerimi değil, aynı zamanda müşteri ilişkileri, pazarlama, muhasebe ve zaman yönetimi gibi pek çok farklı alanda da kendimi geliştirme fırsatı buldum.
Freelancer olmak isteyenler için ilk önerim, işe başlamadan önce iyi bir planlama yapmak ve gerekli tüm yasal süreçleri tamamlamak olacaktır. Bununla birlikte, portföyünüzü sürekli olarak güncel tutmak ve kendinizi geliştirmeye devam etmek.
Sonuç olarak, freelancerlık hem zorlu hem de ödüllendirici bir yolculuk. Eğer bu dünyaya adım atmayı düşünüyorsanız, iyi bir hazırlık yapmalı ve karşınıza çıkan her fırsatı değerlendirmelisiniz. Bu yazıda paylaştıklarımın, freelancerlık serüveninize ışık tutmasını umuyorum. Eğer sorularınız olursa, Twitter'dan ya da Email aracılığıyla bana ulaşabilirsiniz. Esenlikler! ✨